Uğur Kurt cemevi avlusunda polis S.K’nın tabancasından çıkan kurşunla katledildi. Olay ilk önce “Havaya atılan ateş so Devamı..
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yaza Devamı..
27 Mayıs 1995 tarihinden bu tarafa bir grup insan, gözaltında devletin askeri–polisi tarafından yani bizzat devlet iradesiyl Devamı..
Adı | Ali |
Ünvanı | Naki “hidayete kavuşturan, doğru yolu gösteren” |
Babası | İmam Muhammed Taki |
Anası | Semanet |
Doğum yeri ve tarihi | Medine, 828 / 829 |
Çocukları |
Hasan-ül Askeri, Hüseyn, Muhammed, Cafer adlı dört oğlu ve birde kızı vardı |
Şehadet tarihi | Irak / samarra, 868 |
Türbesi | Irak / Samarra’dadır |
Şehadet sebebi | Abbasi halifelerinden Mütevekkilin oğlu Mutezzin tarafından zehirletilerek şehit edildi. |
Onuncu imam Ali Naki, “M.S.” 829 yılında doğmuştur. 868 yılında şehit edilmiştir. İmam Ali Naki de diğer imamlar gibi bütün yaşamı boyunca Hakk-Muhammed-Ali Yolu’nun yüceliğini korumak için “ilim ve irfanla” çevresine örnek bir önderlik duruşu vasıflarını (nitel gereklerini) yerine getirmeğe cansiperane gayretle sürdürmüştür…
Ehlibeyt Soyu’na “Hz. Ali hariç”, diğer 11 İmam’a elbette dünyevi (zahiri) anlamda İslam’a yöneticilik yaptırılmadı. İslam öncesi “Cahiliye dönemİ”ne göre; İslam’ın daha aydın olması gerektiği inancı ve düşüncesi dolayısıyla “etkin çevreler” tarafından “kabul” edilmesi; Ehlibeyt önderliğinde İslam toplumunun idare (yönetilmesi) edilmesiyle mümkün olabileceği umut ediliyordu!.. Ne acıdırki bütün umutlar boşunaydı!.. Çünkü On iki İmam’ların ve diğer Ehlibeyt önderlerinin akibetleri(!) arzu edilmeyen korkunç katliam ve kırımlarla sonuçlandı!..Ortaçağda despot İslam Halifeleri de iktidarları uğruna (Ehlibeyt önderleri, iktidarı yani halifeliği istemedikleri ve reddettikleri halde…) Ehlibeyt Soyu’na ve bütün aile efradlarıyla birlikte Ehlibeyt bendelerine de “garezle-kinle” baskı ve zulümden vazgeçmediler, pek çoğunu şehit ettiler!..
Ehlibeyt’i ikrar ve itikatla seven çevreler, her türlü belayı göğüsleyerek onları korumaya çalışırken(!) yaşamalarına olanak sağlananlar daİslam halifeleri tarafından sürekli takibat altında tutulup sindirilerek “gözden düşürülmeye çalışılıyordu!.” Halifeler ve yandaş tayfaları,onların başka bölgelere göçmelerine dahi tahammül edemiyorlardı; çeşitli entrikalarla Ehlibeyt’i baskı altında tutup.. gözdağı vererek Ehlibeyt’i vefakâr bendelerinden ve çevrelerinden uzak tutmaya uğraşıyor.. ve hayatlarını zehir ediyorlardı!..
Tarihi kayıtlar ve belgeler araştırılırsa; Emevi ve Abbasi halifeleri, iktidarda oldukları sürece idare ettikleri toplumlarının yararına değil.. sadece saltanatları ve kendi zevk-i sefaları için çevrelerine sadık dalkavuk tayfalar toplayıp beslemişlerdir… Monarşist Saltanat’larını ve kendi güvenliklerini devam ettirmek amacıyla azgın ve çılgın baskılarla geniş çevreleri de sindirmişlerdir! Öyle anlaşılıyorki, kendi zevkleri ve safahatları için ancak böyle ayakta kalabilmilmişlerdir!.. Bu despot “kanlı ve şanlı!..” saltanat sahipleri; daima Ehlibeyt Soyu’nun temsilcilerinin kendilerinden uzak olmalarını, güçlü toplumsal muhalefet tehlikesi yaratmalarını asla istemezlerdi…
Ehlibeyt Soyu’nun toplum içinde örnek ve onurlu davranışlarla insanların müşterek yararları ve haklı taleplerine türcüman ve kılavuz olmaları, aydınlatıcı, uyarıcı doğru yolu gösteren, onurlu şahsiyet sahibi olmaları.. halifeleri ve besleme çevrelerini ürküttüğü için monarşist saltanat sahipleri bu denli azgın ve saldırgan oluyorlardı…
Çünkü İmam Hüseyin’in Yezide karşı vermiş olduğu haklı mücadeleden ve geriye bırakmış olduğu “Onurlu.. Saygın.. Duruş..” ile“insanlığın haysiyet ve şerefine, tabi-i nesnel-maddi varlıklarına özenle sahiplenmiştir. Ve kutsal vicdani faziletlerine, her türlü haksızlığa karşı boyun eğmemiştir. Sevgi ile adalet temelinde barışçıl bütün değerler manzumesine” sahip çıkmış ve değer katmıştır. İmam Hüseyin’den sonra gelen imamlar da bu haklı-erdemli davayı yaşadıkları sürece sahiplendikleri ve sürdürdükleri için; iktidarın başında bulunan tek egemen halife ve aristokrat (siyasi erk) kadrolarının işine gelmemiştir… Hain pusular kurarak, On İki İmamları şehit etmişlerdir!..
İşte bu saltanat sahiplerinden olan Abbasi halifesi Mütevekkil, onuncu imam Ali Naki’yi küçük düşürmek için sarayına çağırtır. Aslında çağırma değil, emretmiştir… İmam Ali Naki mecburi saraya gitmiştir. Bu sırada zevk alemlerine dalmış olan Mütevekkil, İmam Ali Naki’ye içki içmesini istemiş.. Ancak İmam Ali Naki bunu kabul etmemiştir… Ama O’ güne değin hiç kimse halifeyi reddetme cüretini gösterememişken, imam Ali’yel Naki haksızlığa ve halifeye karşı çıkmasından sonra dönemin halifelesi Mütevekkil’in oğlu Mutezzin tarafından zehirletilerek şehit edilmiştir!..
Muhammed Taki’nin nurunda idim
Aliy-yün Naki’nin sırrında idim
Hasan–ül Asker’in darında idim
Muhammed Mehdi’ye indi bu kurban
- Şah Hatayi -